KEFİL OLMAK İÇİN EŞİN RIZASI ARANIR MI?

KEFİL OLMAK İÇİN EŞİN RIZASININ ARANMASI

Hukukumuzda iki tür kefalet vardır. Adi kefalet ve müteselsil kefalet. Adi kefalet, alacaklı asıl borçluya başvurmadan kefile başvuramaz, müteselsil kefalette ise alacaklı ister doğrudan borçluya, isterse de doğrudan kefile başvurabilir.

Kefillik, kefil olan kişinin tüm malvarlığına başvurma hakkı veren bu sözleşme türü olması sebebiyle kişiyi ve ailesini yüklü bir borç altına sokabilecek niteliktedir. Kefilliğin toplumun temeli olan ailenin yapısına vereceği büyük zararın önüne geçmek için bir eşin kefil olabilmesi için diğer eşin rızası zorunluluğu getirilmiştir. Kanunda eşin rızasının sözleşme yapılmadan önce ya da en geç sözleşmenin kurulması anında verilmesi ve bu rızanın yazılı olması şartı aramıştır. Bu husus borçlar kanunu ile düzenlenmiştir:

III. Eşin rızası
MADDE 584-
 Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.

Diğer eş tarafından verilen bu rızanın hukuka uygun olarak verilmesi gerekmektedir. Verilen rızanın “hata, hile, tehdit, korkutma” gibi haller halinde verilmiş olması verilen rızayı geçersiz kılacaktır ve rıza işleminin iptali söz konusu olacaktır.

Fakat eşin rızasının arandığı hallere çeşitli sınırlamalar getirilmiştir. Bazı durumlarda eşin rızası aranmaz:

  1. Türk Medeni Kanunu 197/1 uyarınca “eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.” Bu durumda ayrı yaşayan eşler arasında kefillik durumunda eşin rızası şartı aranmayacaktır.
  2. Yargı kararları ve uygulama eşler arasında boşanma davası varsa kefalette diğer eşin rızasının aranmayacağı yönünde görüş mevcuttur.
  3. Ticaret alanında işlemlerin hızlı yapılması ihtiyacından dolayı ticaret alanındaki bazı işlemler için eşin rozası aranmamıştır:

Eşin Rızası Madde 584/3: ‘’Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.’’

  • Kefilin yararına olan, kefilin üzerindeki yükü artırmayan hatta önemli ölçüde azaltan değişiklikler için eşin rızası aranmaz. Eşin Rızası Madde 584/2: ‘’Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez’’
NOT: 2018 yılında Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu aval için eşin rızasının aranmayacağına karar verilmiştir. Avalin kefalet sözleşmesi hükümlerinin dışında tutulmuştur.

Sonuç olarak diğer eşin rızası alınmadan kişi kefil olamaz ve taahhüt veremez. Diğer eşin rızası alınmadan verilen taahhüt ve kefil olunması geçersizdir. Kefil olmak isteyen eşinde, diğer eşin rıza vermemesine karşı başvurabileceği hukuki bir yol mevcut değildir. Bu konuya ilişkin olarak verilmiş olan Yargıtay kararı aşağıdadır.

T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ 2020/2971 Esas 2020/2990 Karar

“İçtihat Metni”

İTİRAZ EDİLEN KARAR: Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 21.01.2020 tarihli ve 2019/14099 Esas, 2020/419 Karar sayılı ilamı.


İTİRAZ EDEN: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı

KONUNUN ANLATIMI: Borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan sanık …’nın, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin . İcra Ceza Mahkemesinin 23.11.2018 tarihli ve 2018/117 Esas, 2018/141 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair …r 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.12.2018 tarihli ve 2018/182 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde, dosya içerisinde mevcut nüfus kaydına göre taahhüt tarihinde evli olan sanığın eşinin kefalet işlemi öncesinde veya icra kefilliği sırasında rızasının alınıp alınmadığının belirtilmemesi karşısında, sanığın icra kefilliğinin ve icra kefalet sözleşmesine dayanılarak verilen taahhüdün geçersiz olduğu gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, . 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.12.2018 tarihli ve 2018/182 değişik iş sayılı kararının kanun yararına bozulmasının istenilmesi T.C. … Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 04.12.2019 tarihli yazılı istemleri ile ihbar olunmakla, anılan kararın kanun yararına bozulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.12.2019 tarihli tebliğnamesiyle ilgili dosya Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmiştir.

İTİRAZ NEDENLERİ: Yapılan incelemede, Yüksek Yargıtay 12. Hukuk Dairesi tarafından, kanun yararına bozma istemine konu olan …r 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.12.2018 tarihli ve 2018/182 değişik iş sayılı kararı yerine, sehven kanun yararına bozma konusu yapılmayan …r İcra Ceza Mahkemesinin 23.11.2018 tarihli 117-141 sayılı kararının incelenerek kanun yararına bozulduğu anlaşılmış, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin anılan kararına karşı bu nedenle itiraz edilmesi zorunluluğu doğmuştur.

SONUÇ VE İSTEM: Açıklanan gerekçelerle;

1) İTİRAZIMIZIN KABULÜ ile Yüksek Dairenizin, 21.01.2020 tarihli ve 2019/14099 Esas, 2020/419 Karar sayılı İLAMININ KALDIRILMASI,

2) …r 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.12.2018 tarihli ve 2018/182 değişik iş sayılı kararının incelenerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA karar verilmesi,

3) Yüksek Daireniz aksi kanaatte ise dosyanın Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi, 5271 sayılı CMK’nin 308. maddesi uyarınca itirazen arz ve talep olunur.
İsteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR:

1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07/03/2020 tarih ve 2019/123457 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan 6352 sayılı Kanun ile değişik CMK’nın 308/3. maddesi gözetilerek itirazın kabulüne,

2-Dairemizin 21.01.2020 gün ve 2019/14099 Esas, 2020/419 Karar sayılı bozma kararının kaldırılarak yeniden yapılan incelemede;


Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, …r 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.12.2018 tarihli ve 2018/182 değişik iş sayılı kararının CMK’nın 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık hakkında ödeme şartını ihlal eyleminden dolayı hükmolunan tazyik hapsinin kaldırılmasına, bu eylemle ilgili olarak sanık hakkında tazyik hapsi infaz edilmekte ise salıverilmesine; 05/05/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

 

Kefil olmakla ilgili olan sorularınızı bize iletebilirsiniz

0424 236 66 80 – 0530 349 38 49

https://hazarhukuk.com.tr//

Gazi Cad. Belediye İş Merkezi Kat:5 No:2 Merkez / Elazığ

DİĞER YAZILARIMIZA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ >>> https://hazarhukuk.com.tr///faydali-bilgiler/

 

Avukat Adem AYDIN

 

 

Diğer Yazılarımıza Ulaşmak İçin Tıklayınız>>> https://hazarhukuk.com.tr/faydali-bilgiler/

Daha Detaylı Bilgi Almak İçin Bize Ulaşın — Telefon: ( 0424 236 66 80 – 0530 349 38 49 – 0531 612 03 95 )E-mail: hazarhukukaw@gmail.com

Phone icon
Telefon
İletişim
WhatsApp icon
WhatsApp