ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI DAVASI NEDİR ?

Kişisel İlişki Kurulması?

Çocukla kişisel ilişki kurulması Türk Medeni Kanunu Madde 323 ”Ana ve babadan her biri, velâyeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir.” hükmü ile düzenlenmiştir. Boşanma davası ile mahkemece ortak velayete karar verilmemesi halinde müşterek çocuğun velayetini eşlerden birine vermektedir. Çocuğun üstün yararı ve kişisel gelişimi esas alınarak müşterek çocuğun velayet kendisine verilmeyen eş ile de görüşmesi için kişisel ilişki kurulmasına ilişkin karar vermektedir.

Yukarıda da açıklandığı üzere çocukla kişisel ilişki kurulmasının temel nedeni çocuğun üstün yararıdır. Çocuğun üstün yararı mahkemece resen gözetilmektedir. Türk Medeni Kanunu Madde 324 hükmü gereği Ana ve babadan her biri, diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Eşlerin çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin haklarından feragat edebilmesi mümkün değildir. Buna ilişkin yapılan sözleşmeler de geçerli olmayacaktır.

Kişisel İlişki Kurulması İçin Çocuğun Görüşü Dikkate Alınır mı?

Niteliği itibari ile velayet ve kişisel ilişki hususu, çocuğu yakından ilgilendiren bir konu olup çocuğun üstün yararı için yapılmaktadır. Bu nedenle idrak çağındaki çocuğun kişisel ilişki kurulması konusunda görüşünün alınması ve bu görüşlerine gereken önemin verilmesi gerekmektedir. Mahkemece kişisel ilişkinin kurulmasına, değiştirilmesine veya kaldırılmasına ilişkin bir karar verilmeden önce çocuğun idrak çağında olması halinde çocuğun görüşü alınarak karar verilmesi gerekmektedir. Bu konuya ilişkin olarak idrak çağındaki çocuğun görüşü alınmadan mahkemece kişisel ilişki kurulmasına ilişkin verilen karar Yargıtay tarafından bozulmaktadır.

Çocukla Kişisel İlişki Süreleri Nasıl Belirlenir?

Çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin verilen mahkeme kararı ile çocukla kişisel ilişki kurmasına karar verilen kişinin çocukla hangi sürelerle ve hangi günlerde görüşeceği belirlenmektedir. Mahkemece belirlenecek sürelerde çocuğun üstün yararı gözetilerek çocuğun kişisel ilişki tesis edilen kişi ile yeterli bir vakit geçirmesi ve bu sürenin çocuğun zararına olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Örneğin çocuğun okul çağında olması halinde görüş günlerinin hafta sonları veya tatillerde olması örnek gösterilebilir.

Anne ve Baba Dışında Üçüncü Kişilerin Çocukla Kişisel İlişki Kurabilmesi Mümkün Müdür?

Türk Medeni Kanunu madde 325 hükmü ile düzenlendiği üzere olağanüstü hallerin mevcut olması halinde anne ve baba dışında olan üçüncü kişilerinde müşterek çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını talep etme hakkı vardır. Dedenin torunu ile kişisel ilişki kurulmasını talep etmesi buna örnek

TMK Madde 325‘ Olağanüstü hâller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde
çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere, özellikle hısımlarına da tanınabilir. ”

Kişisel İlişkinin Kurulması Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Kişisel ilişkinin kurulması davasında Türk Medeni Kanunu Madde 326 hükmü gereği çocuğun bulunduğu yerdeki aile mahkemesi yetkili ve görevlidir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemeleri genel yetkili olarak yapacaktır.

Emsal Yargıtay Kararları

  1. “Ana ve baba ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulurken çocuğun üstün yararı yanında ana babalık duygusunun tatmin edilmesine ve geliştirilmesine özen gösterilmesi gerekir. Velayeti babaya bırakılan 2003 doğumlu… ile anne arasında anne yanında yatılı kalacak şekilde uygun kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Öte yandan kişisel ilişkinin davacı baba nezaretinde kurulması da kişisel ilişkinin amacına aykırıdır.” Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas 2012/2- 401, Karar 2012/723
  2. ”O halde, mahkemece yapılacak iş; yeterli idrak gücüne sahip olduğu kabul edilen çocukların, kendilerini doğrudan ilgilendiren kişisel ilişkinin kaldırılması konusunda bizzat dinlenilerek, görüşlerini gerekçeleriyle birlikte ifade etme olanağı sağlanması; ifade edecekleri görüşlerin, çıkarlarına ters düşmediği takdirde, buna değer verilmesi ve gerektiğinde Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 5 ve 6. maddesi uyarınca uzman bilirkişiden yeniden görüş alınmak suretiyle birlikte değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi, olmalıdır.” Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (YHGK), 17.10.2012 tarih ve E. 2012/2- 401, K. 2012/723

Avukat Adem AYDIN

 

Detaylı Bilgiye Ulaşmak İçin Tıklayınız>>> https://hazarhukuk.com.tr//faydali-bilgiler/

Daha Detaylı Bilgi Almak İçin Bize Ulaşın — Telefon: ( 0424 236 66 80 – 0530 349 38 49 – 0531 612 03 95 )E-mail: hazarhukukaw@gmail.com

Phone icon
Telefon
İletişim
WhatsApp icon
WhatsApp