DEPREM NEDENİYLE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI
Ülkemizde 06.02.2023 tarihinde merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde iki farklı deprem meydana geldi. Yaşanan bu depremler sonucu birçok kişi yaralanmış ve birçok vatandaşımız da hayatını kaybetmiştir. Bu yazımızda yaşanan bu depremler neticesinde vatandaşlarımızın uğradığı zararların giderilmesi için idare dışındaki kişilere açılabilecek maddi ve manevi tazminat davalarından bahsedeceğiz.
DEPREM NEDENİYLE İDARE DIŞINDA DİĞER KİŞİLERE MADDİ ve MANEVİ TAZMİNAT DAVASI AÇILMASI
Yaşanan deprem neticesinde ölüm gerçekleşmesi halinde ölenin mirasçıları ve yakınları, yaralanan kişiler, taşınır ve taşınmaz malları depremde zarar görenlerin belli şartlar altında uğratıkları bu zararların giderilmesi için maddi ve manevi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. Talep edilecek bu tazminatların esas kaynağı oluşan zararın depremin neden olduğu yıkım vb. sebeplerle oluşmasıdır. Kısaca açıklamak gerekirse kişinin uğramış olduğu zarar ile depremin neden olduğu yıkım arasında nedensellik bağı mevcutsa kişinin tazminat hakkı söz konusu olacaktır.
UĞRANILAN ZARARLARDA SORUMLULARIN BELİRLENMESİ VE SORUMLULUĞUN HUKUKİ DAYANAĞI
Öncelikle ilk akla gelen kişinin satın almış olduğu taşınmazın yıkılması veya hasar alması halinde satım sözleşmesine dayanılarak taşınmazın satın alındığı kişiye veya taşınmazı eser sözleşmesi kapsamında yapan müteahhide karşı dava açarak uğranılan zararların giderilmesi talep edilebilir. Taşınmazın sahibi aynı zamanda Yapı Denetimi Hakkında Kanun’u uyarınca taşınmazın denetimi için gerekli işlemlerin yapılmaması nedeniyle sorumlu yapı denetim şirketleri, denetçi mimar ve mühendise karşıda tazminat davası açabilir.
Depremde zarar gören taşınmazda kiracı olunması halinde zarar gören kiracı uğradığı zararların giderilmesi için kiraya veren ile aralarında bulunan kira sözleşmesine dayanarak tazminat davası açılarak uğranılan zararların giderilmesi istenebilir. Bunun yanında taşınmazın yıkılmayıp sadece hasar alması halinde ise kiracı taşınmazın onarılarak kullanıma uygun şekilde teslim edilmesini talep edebilir.
Depremde zarar gören taşınmazın DASK’ının bulunması halinde ise DASK poliçesinde yer alan poliçe bedeli hasar tespitlerinin tamamlanması ile birlikte taşınmazın maliki olan sigortalıya ödenir. Taşınmazı hasar gören ve Zorunlu Deprem Sigortası ( DASK ) bulunan kişilerin Alo 125 veya e-devlet üzerinden DASK’a başvuru yapması gerekmektedir. Bunun yanında DASK’ın yanında isteğe bağlı yapılan deprem sigortası yapılması halinde poliçenin yapıldığı sşgorta şirketi tarafından poliçedeki üst limite kadar maddi zararların giderilmesi için ödeme yapılabilir.
MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASINI KİMLER AÇABİLİR?
- Depremde ölen kişilerin mirasçıları, ölenin yakınları ve ölenin maddi desteğini kaybeden kişiler maddi ve manevi tazminat davası açma hakkına sahiptir.
- Deprem sonrasında beden bütünlüğü bozularak yaralanmış olan kişiler maddi ve manevi tazminat davası açma hakkına sahiptir.
- Araba, ev, dükkan gibi mal varlıkları zarar gören kişiler mal varlıklarında meydana gelen maddi zararların karşılanmasını talep edebilirler.
DEPREM NEDENİYLE OLUŞAN ZARARLAR NELERDİR?
Deprem nedeniyle çeşitli nitelikte birçok zarar meydana gelmiş olabilir ve her somut olay, kendi içinde ayrı ayrı değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Deprem nedeniyle meydana gelebilecek olan bu zararların başında:
- Deprem nedeniyle kişinin sihibi olduğu bir taşınmazın yıkılması nedeniyle meydana gelen maddi zararlar,
- Deprem nedeniyle ölen kişinin mirasçı ve yakınlarının, ölenin desteğinden yoksun kalmış olmalarından kaynaklı olarak meydana gelen zararlar(destekten yoksun kalma tazminatı, cenaze masrafları, tedavi masrafları vb.),
- Depremde yıkılan taşınmazın etrafında bulunan motosiklet, araba sahiplerinin zararları,
- Deprem nedeniyle yaralanan kişilerin uğradığı zararlar(hastane masrafları, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından kaynaklanan zararlar vb.),
- Depremden etkilenen kişilerin yaşadığı psikolojik acı, elem, keder, ızdırap nedeniyle meydana gelen manevi zararlar ( Manevi Tazminat )
Bu zararların dışında yukarı da belirtildiği üzere oluşan zarar ile depremin sebep olduğu yıkım arasında nedensellik bağının kurulması halinde zararın talep edilebilmesi mümkündür.
OLUŞAN ZARARLARA HANGİ TARİHTEN İTİBAREN FAİZ İŞLER
Deprem sonucunda oluşan zararların giderilmesi için açılacak olan tazminat davalarında işleyecek faizin zararın oluştuğu tarihten itibaren işletilmesi talep edilmelidir.
AÇILACAK DAVALARDA ZARAR MİKTARI NASIL BELİRLENİR
Açılan davaların depremzedeler tarafından açıldığı dikkate alındığında kişinin uğramış olduğu zarar, yapmış olduğu hastane masrafları vb. giderlerin değeri tam ve kesin olarak belirleyebilmesi mümkün olmamaktadır. Bunun belirlenebilmesi ancak yargılama sonucu dosya kapsamında uzman kişilerden alınacak olan bilirkişi raporları ile mümkün olup. Bu nedenle açılacak olan davanın asgari bir miktar belirterek belirsiz alacak davası açılması hak kaybına uğranılmasını önleyecektir.
DAVALARIN TABİ OLDUĞU SÜRELER (İDARE DIŞINDA)
Açılacak olan maddi ve manevi tazminat davalarında davanın açıldığı tarafa göre farklı dava açma süreleri öngörülmüştür. Zararın talep edileceği tarafa göre belirlenen dava açma süreleri aşağıda belirtilmiştir:
- Talep edilen zararın sigorta sözleşmesine dayanılarak talep edileceği davalarda dava açma süresi alacağın muaccel hale gelmesinden itibaren 2 yıl olup, herhâlde rizikonun gerçekleşmesinden itibaren altı (6) yıldır.
- Oluşan zarar satıcı veya müteahhidin ağır kusurundan kaynaklanıyorsa süresi dava açma süresi 20 yıl, ağır kusur bulunmaması halindedava açma süresi taşınmazlar için 5 yıl, taşınırlar için ise 2 yıldır.
- Tazminat davaları haksız fiile ilişkin olarak açılırsa dava açma süresi depremin gerçekleşmesinden itibaren 2 yıl herhalde depremin üzerinden 10 yıl olarak belirlenmiştir.
- Yapı Denetimi Hakkında Kanuna dayanarak açılan davalar için yapının taşıyıcı sistemi için on beş (15) yıl, taşıyıcı olmayan diğer kısımları için iki (2) yıl olup bu süre yapı kullanma izninin alınmasından itibaren işler.
Bunun yanında tazminat davası açılacak durumlarda söz konusu zarar ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır. Dolayısıyla haksız fiile dayanan tazminat davasının tabi olduğu zamanaşımı süresi, olası kastla öldürme halinde 20 YIL, bilinçli taksirle öldürme halinde 15 YILDAN AZ OLAMAZ.
MADDİ ve MANEVİ TAZMİNAT DAVALARINDA GÖREVLİ ve YETKİLİ MAHKEME
Esas olarak açılan tazminat davalarında yetkili mahkemeler davalının bulunduğu yer mahkemesi ile depremin gerçekleşmiş olduğu yer mahkemesidir. Görevli mahkemeler ise;
Kira sözleşmelerinden kaynaklı tazminat davalarında görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemeleri; Satış, eser veya sigorta sözleşmelerinden kaynaklı davalarda Tüketici Mahkemeleri, Ticari davalarda Ticaret Mahkemeleri görevli olup Tüketici ve Ticaret Mahkemelerinde açılacak davalar öncesinde zorunlu arabuluculuk yapılması gerekmektedir. Davanın haksız fiile dayanılarak açılması halinde ise genel mahkemeler olan Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir.
AÇILAN DAVALARDA HARÇ VE DOSYA MASRAFLARI HAKKINDA
Yaşanan deprem neticesinde kişilerin gerek yakınlarını, gerekse malvarlıklarını kaybetmiş olmaları nedeniyle açılacak olan davaların harç ve dosya masraflarını karşılayacak durumda olmaması nedeniyle açılacak olan davaların Adli Yardımlı olarak açılarak yargılama giderlerinden muaf tutulması mümkündür.
Not: Daha detaylı bilgi için Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan Depremzedeler İçin Hukuk Rehberi’ne başvurabilirsiniz.