ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI

Aile toplumun en temel yapı taşını oluşturan sosyal bir kurumdur. Bu nedenle aile bireyleri arasında huzurun dolayısıyla toplumundaki huzurun sağlanabilmesi adına kanun koyucu boşanma sebeplerini kanunda özel olarak düzenlemiştir. 4721 sayılı kanunun 166. Maddesinde düzenlenen ‘evlilik birliğinin sarsılması’ şeklindeki boşanma sebebi, diğer beş boşanma sebebine göre genel boşanma sebebi olarak doktrinde kabul edilmektedir.

“Madde 166- Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.”


Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.


Şiddetli geçimsizlik durumunda eşlerin birbirilerine karşı duyduğu saygı ve sevgi azalmakta, birlikte kurdukları ortak hayat çekilmez hale gelmektedir. Hayata bakış açıları, dünya görüşleri gibi kavramlar eşler açısında farklılık gösterdiği zaman çıkan çatışmalar evlilik birliğini ve varsa müşterek çocukların aile hayatlarını etkilemektedir. Tüm çabalara rağmen hiçbir şekilde evlilikte düzelme olmuyorsa akabinde boşanma davasının açılması kaçınılmazdır.


Uygulamada en çok şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açıldığını görmekteyiz. İstatistiklere göre ülkemizde açılan boşanma davalarının yüzde 90’ından fazlası, şiddetli geçimsizlik yani evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılmaktadır. Genel bir boşanma sebebi olduğundan dolayı, taraflar çoğu kez bu bosanma sebebine dayanarak boşanma davası açmaktadırlar . Şiddetli geçimsizlik, ileride açıklayacağımız gibi içerisine hemen hemen her nedenin dahil edilebileceği bir kanuni dayanak olduğundan dolayı da dava açmak isteyen eşler sık sık TMK m.166’yı sebep göstermektedirler. Kanun metninden de anlaşıldığı üzere şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için evlilik birliği öyle bir hasara uğramış olmalıdır ki, artık eşlerden evliliğinin devamını getirmeleri ve ortak hayat sürmeleri beklenememelidir. Ancak eşler arasında var olan geçimsizliğin bir boşanma sebebi olup olmadığına hakim karar verecektir. Aynı zamanda affedilmiş veya hoş görülmüş olan davranışlar şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davasına dayanak teşkil edemeyecektir.


Peki hangi durumlarda evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını söylememiz mümkün olacaktır? Genel olarak baktığımızda; aşağıda belirtilen davranışların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılacak olan bosanma davasına gerekçe olan ana başlıkları oluşturduğu, bir kısmının da bu ana sebeplerin özele indirgenmiş hallerinden ibaret olduğu görülmektedir.


• Eşe Karşı Fiziksel Şiddet Uygulama
• Aileye Karşı İlgisizlik
• Eşe Karşı Ekonomik ve Psikolojik Şiddet Uygulama
• Alkol Bağımlılığı
• Ailenin Evliliğe Müdahalesi
• Eşe Hakaret Etme veya Ailesinin Hakaret Etmesine Sessiz Kalma
• Eşini Sevmediğini veya Boşanmak İstediğini Söylemek
• Eşe İftira Atma
• Bağımsız Konut Açmama
• Aile Sırlarının Üçüncü Kişilere Anlatılması
• Güven Sarsıcı ve Sadakat Yükümlüğüne Aykırı Davranışlar


Yargıtay’ın verdiği kararlar doğrultusunda evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylardan bazılarını ise şu şekilde belirtebiliriz: Eşi hasta yatağında bırakıp gitmek, aşırı kıskançlık, aşırı içki içmek, kadının çocuklarının ve evinin temizliğine bakmaması, üvey eşin çocuğa kötü davranması, aile sırlarını açıklamak, karşılıklı hakaret etmek, eşe beddua etmek, eşle alay etmek veya eşe iftira atmak, sarhoş halde ev eşyalarını kırmak, Alay etmek, Aşağılamak, Küçük düşürmek, Tükürmek, Küçümsemek, Başkalarıyla karşılaştırmak, İftira etmek, Çocuğun kendisinden olmadığı ile suçlamak, Sapık ilişkiyle suçlamak veya zorlamak, Kız çıkmadı diye suçlamak, Sadakatsizlikle suçlamak, İktidarsızlıkla suçlamak, Eşini sevmediğini söylemek, Eşinden soğuduğunu söylemek, Başkası ile evleneceğini söylemek, Aile ile görüştürmemek, Eşi ile sosyal ortamlara katılmamak, Düğün veya Cenazelerde eşini yalnız bırakmak, Eşini tehdit etmek, Ailesinin yanına bırakmak, Evden kovmak, Yurt dışına yanında götürmemek, Doğumunda ilgilenmemek, Sebepsiz intihara kalkışmak, Evi sık terk etmek, Ağız ve vücut kokusu tedavisinden kaçınmak, Beden temizliği ile ilgilenmemek, Bağımsız konut sağlamamak, Çalışmamak, Cinsel ilişki kuramamak, Cinsel ilişkiden kaçınmak, Sevgilisini unutamadığını söylemek, Evlilik dışı çocuğu olmak, Eşini dövmek, Kesici aletle yaralamak, Aşırı içki kullanmak…
Sayılan bu nedenler sınırlayıcı olmayıp, Yargıtay içtihatları doğrultusunda örnekleri çoğaltmak
mümkündür.   

Phone icon
Telefon
İletişim
WhatsApp icon
WhatsApp