TERK NEDENİYLE BOŞANMA DAVASI AÇABİLMENİN ŞARTLARI NEDİR?

Terk Nedir?

Eşlerden birinin evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmeyerek evi terk etmesi ve ortak hayata son vermesi terk olarak adlandırılmaktadır. Terkin söz konusu olabilmesi için temel koşul eşlerden birinin ortak konuttan ayrılmış olması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nda terkedilen eşe terk nedeniyle boşanma davası açma hakkı tanınmıştır. Terk nedeniyle boşanma özel boşanma sebeplerinden biridir. Eşlerden birinin evi terk etmesi halinde diğer eş terk nedeniyle boşanma davası açabilir. Fakat terk nedeniyle boşanma davası açılabilmesi için kanunda özel düzenlemeler yer almaktadır. Terk nedeniyle boşanma davası Türk Medeni Kanunu Madde 164 ile düzenlenmiştir.

Türk Medeni Kanunu Madde 164 ” Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. ”

Terkin Şartları Nelerdir?

  1. Eşlerden birinin ortak konutu terk etmesi
  2. Ortak konutu terk eden eşin amacı evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmemek olması gerekmektedir.
  3. Terk eden eşin haklı bir sebebi bulunmamalıdır
  4. Eşler arasında ayrılık kararı bulunmamalıdır
  5. Terkin en az 6 ay sürmüş olması
  6. Terk eden eşe hakim veya noter aracılığı ile dönmesi konusunda ihtarda bulunulmuş olmasına rağmen terk eden eşin dönmemesi
  7. Davet Edilen Konutun birlikte yaşamaya Hazır ve Uygun olması gerekmektedir.

Türk Medeni Kanunu Madde 164/2 ”Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim veya noter, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.”

Yukarıda verilen sebeplerin varlığı halinde öncelikle evi terk eden eşe hakim veya noter aracılığı ile terkin 4. Ayından itibaren eve dönmesi konusunda ihtar edilebilir. Yapılan bu ihtarın hüküm ifade edebilmesi için samimi olması gerekmektedir. Örneğin davet edilen konutun birlikte yaşamaya uygun olmaması ve uygun şartlarda hazır edilmemesine rağmen yapılan ihtarın samimi olmadığı kabul edilmektedir. Yapılan ihtara rağmen haklı gerekçe olmadan eşin geri dönmemesi halinde diğer taraf özel boşanma nedeni olan terk nedeniyle boşanma davası açabilir. Mahkemece yapılan inceleme ile terkin şartlarının oluşması halinde evlilik birliğinin devamına bakmaksızın boşanmaya karar verecektir.

Terk Nedeniyle Boşanma Davası Açılabilmesi Geçmesi Gereken Süreler

Terk sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için eşin ortak konutu terk tarihinden itibaren en erken dördüncü ayın sonunda bir ihtar gönderilmeli ve ihtarın terk eden eşe tebliğinden itibaren iki aylık süre geçtikten sonra boşanma davası açılabilir.

Terk Nedeniyle Boşanma Davası İle İlgili Yargıtay Kararları

“ Terk sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için, ayrılık en az dört ay sürmüş ve bu durumun devam ediyor olması gerekir. Bu sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz (TMK m.164). Toplanan delillerden, davacı-davalı kadının 26.05.2016 tarihinde müşterek haneden ayrıldığı, ihtarın ise 27.09.2016 tarihinde, kanunda öngörülen (TMK m.164/1) dört aylık süre dolduktan sonra istenildiği anlaşılmaktadır. Olayda bu şarta uyularak ihtar istenmiştir. Terk ihtarı davacı-davalı kadına 05.10.2016 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen kanunda öngörülen iki aylık süre dolmadan birleşen davanın 06.10.2016 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Bu bakımdan davalı-davacı erkeğin terke dayalı boşanma davasını kanunda öngörülen iki aylık süre dolmadan açtığı için reddi gerekirken, ihtarın samimi olmaması nedeniyle reddi doğru olmamıştır. Davalı-davacı erkeğin terke dayalı boşanma davasının reddi sonucu itibariyle doğru olduğundan, hükmün, kocanın boşanma davasının reddine yönelik gerekçesi düzeltilmek suretiyle onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2). ” Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2020/3025 Esas ve 2020/6823 Karar

“ İlk derece mahkemesi, kadının eşine, eşinin ailesine ve ortak çocuğa hakaret ettiğini ve sık sık tartışma çıkararak evi terk ettiğini; erkeğin de eşine fiziksel ve sözlü şiddet uygulayarak onu evden kovduğunu belirterek tarafların eşit kusurlu olduklarına hükmetmiştir. lk derece mahkemesi kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesince; eşine, eşinin ailesine ve ortak çocuğa hakaret eden ve sık sık tartışma çıkararak evi terk eden kadın ile eşine fiziksel şiddet uygulayarak onu kovan erkeğin eşit kusurlu olduğundan bahisle; tarafların başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. Tarafların bölge adliye mahkemesi tarafından kabul edilen ve gerçekleşen kusur durumlarına göre, davalı-karşı davacı erkek, davacı-karşı davalı kadına göre ağır kusurludur. Bu itibarla, bölge adliye mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğuna hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakları zarar gören, mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen az kusurlu davacı-karşı davalı kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174. maddesi gereğince uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, bu taleplerinin reddi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. ” Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/8660 Esas ve 2020/1922 Karar

 

Stajyer Avukat Adem AYDIN

 

 

Diğer Yazılarımıza Ulaşmak İçin Tıklayınız>>> https://hazarhukuk.com.tr/faydali-bilgiler/

Daha Detaylı Bilgi Almak İçin Bize Ulaşın — Telefon: ( 0424 236 66 80 – 0530 349 38 49 – 0531 612 03 95 )E-mail: hazarhukukaw@gmail.com

Phone icon
Telefon
İletişim
WhatsApp icon
WhatsApp