Malulen Emeklilik İçin SGK ‘ye Başvuru ve Dava (Malullük Aylığı)

Malulen Emeklilik nedir?

Malulen emeklilik, mevzuatta yer aldığı ismiyle malullük aylığı; belirli sağlık sorunları nedeniyle çalışamaz hâle gelen bireylerin yararlanabileceği bir sosyal güvenlik hakkıdır. Amacı bireylerin yaşam kalitesini korumalarına yardımcı olmayı sağlamaktır.

Kimler Malul sayılılır?

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre; hizmet akdine tabi ( ve kendi adına ve hesabına bağımsız çalışan sigortalıların çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını, Kamu görevlileri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü, kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalılar malul sayılır.

Malul Sayılmanın Koşulları

  • En az on yıldır sigortalı olması ve toplam olarak 1800 gün uzun vadeli sigorta kolları primi ödemesi
  • Muhtaç derecede malul olduğuna karar verilmiş ise sigortalılık süresi şartı aranmaksızın 1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması
  • En az %60 meslekte kazanma gücü ve çalışma gücünü kaybetmesi
  • Malulen emekliliğe sebebiyet veren hastalığın, sigortalı olarak işe başlama tarihinden sonra olması
  • 4/1-b (Bağkur) kapsamındaki sigortalılar için prim ve prime ilişkin her türlü borçlarını ödemiş olması
  • Kuruma yazılı dilekçe ile başvurması

Kuruma Başvuru

Sosyal güvenlik il müdürlüğüne ya da sosyal güvenlik merkezine yazılı olarak başvurulur. Başvuru sonrasında sağlık kurullarınca düzenlenen raporun incelenmesi sonucu Kurum Sağlık Kurulu, sigortalının maluliyet şartlarını taşıyıp taşımadığına karar vermektedir.

Kurulun Red Cevabı Vermesi Üzerine İzlenecek Yol( Dava Aşaması)

Sağlık Kurulunun düzenlediği rapor sonunda malulen emeklilik reddedilebilir ancak malulen emeklilik talebi reddedildiği takdirde, Yüksek Sağlık Kurulu’na itiraz edilir. Yüksek Sağlık Kurulu yapılan itirazı da reddederse İş Mahkemeleri’nde maluliyet tespitine ilişkin dava açılmalıdır. Bu dava neticesinde malulen emekliliğe karar verilebilir.

Hastalık sigortalı olarak işe başlama tarihinden sonra değil de doğuştan ya da sigorta girişinden önce rahatsızlığın olması durumunda sağlık kurulu maluliyet talebini reddedecektir. Bu durumda da iş mahkemelerinde dava açma hakkı saklıdır.

Maluliyet Davası İçin Görevli ve Yetkili Mahkeme

Görevli mahkeme İş Mahkemeleridir. Maluliyet davasının sonuçlarına ve tazminat miktarına İş Mahkemeleri karar vermektedir.

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 6. Maddesi uyarınca yetkili mahkeme;
-Davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesi,
-Davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesi ya da
-İş kazasından doğan tazminat davalarında, iş kazasının veya zararın meydana geldiği yer ile zarar gören işçinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.

Maluliyet Aylığının Başlangıcı

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 27. maddesine göre, malul sayılmaya esas tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden önce ise yazılı istek tarihini, malul sayılmaya esas tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden sonra ise rapor tarihini takip eden ay başından itibaren maluliyet aylığı başlar.

Konuya İlişkin Yargıtay Kararı

21. Hukuk Dairesi 2019/4095 E. 2019/5244 K.

“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı, maluliyetinin tespiti ile maluliyet aylığına hak kazandığı tarihten itibaren aylıklarının yasal faiziyle birlikte Kurumdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
KARAR
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Sosyal Güvenlik Kurum vekilinin, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Davacı, 23/11/2011 tarihli iş kazasından itibaren maluliyet aylığına hak kazandığının tespitini tespitini istemiştir.
Mahkemece, ilk olarak davanın kabulüne, 23/11/2011 iş kazası tarihinden itibaren malulen emekliliğe hak kazanıldığının tespitine karar verildiği; Dairemizin 05/12/2017 Tarih ve 2016/7718 Esas, 2017/10157 Karar sayılı bozma ilamında, Sosyal Sigortalar Yüksek Sağlık Kurul raporu ile Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurul raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla davacının çalışma gücü kaybı oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu İkinci Üst Kurulundan rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiğine karar verildiği; bozma ilamına uyan Mahkemece bu defa 18/04/2019 tarihli karar ile ATK ikinci üst kurulunun meslekte kazanma güç kayıp oranını %62 olarak tespit eden raporuna istinaden davanın kabulüne, davacının iş kazası geçirdiği 23/11/2011 tarihinden itibaren malulen emekliliğe hak kazandığının tespitine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 27. maddesine göre, malul sayılmaya esas tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden önce ise yazılı istek tarihini, malul sayılmaya esas tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden sonra ise rapor tarihini takip eden ay başından itibaren maluliyet aylığı başlar.
Dosyadaki evraka göre, davacıya ait tahsis talebinin 06/09/2012, malul sayılmasa esas alınan raporun ise 07/09/2012 tarihli olduğu anlaşılmakla, hükme esas alınan rapor tarihini takip eden 01/10/2012 tarihinden itibaren maluliyet aylığına hak kazanıldığı anlaşılmaktadır.
Ancak hükümde buna aykırı olarak iş kazası olan 23/11/2011 tarihinden itibaren maluliyet aylığına hak kazanıldığının tespitine karar verilerek sonuca gidilmiştir. Bu durum, yukarıda açılan mevzuat hükümleri aykırı ve hatalı olmuştur. Bu yönüyle usul ve yasaya aykırı kararın bozulması gerekmiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK’nın geçici 3. maddesi delaletiyle HUMK’un 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; hüküm fıkrasındaki,
“Davanın KABULÜ ile davacının 23/11/2011 tarihinden itibaren malulen emekliliğe hak kazandığının ve bu tarih itibari ile aylığının ödenmesi gerektiğinin TESPİTİNE,” bendi silinerek yerine,
“Davanın Kısmen KABULÜ ile davacının 01/10/2012 tarihinden itibaren malulen emekliliğe hak kazandığının ve bu tarih itibari ile aylığın ödenmesi gerektiğinin TESPİTİNE,” bendinin ve,
“Davanın Kısmen kabulü sebebiyle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesine göre 2.725,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, kendisini vekille temsil ettiren davalı Sosyal Güvenlik Kurumu’na verilmesine” bendinin eklenmesine, hükmün bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 18/09/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.

 

Stajyer Avukat Songül ARSLAN

Phone icon
Telefon
İletişim
WhatsApp icon
WhatsApp